İş stratejisi başarı

En Sık Kullanılan Satış ve Pazarlama İngilizce Terimler

by Editör

Satış pazarlama İngilizcesi ya da diğer adıyla Marketing English ilgili sektörlerin en fazla kullandığı yabancı dil türüdür. İngilizcenin uluslararası bir dil olduğu düşünüldüğünde, satış pazarlama İngilizcesi gibi dil türlerinin özellikle uluslararası pazarlama ve ticaret sektöründe neden  sıklıkla kullanıldığını açıklar.

Bu nedenle uluslararası ölçekte pazarlama ya da lojistik girişimi başlatmak isteyenler veya bu alandaki şirketlerde çalışmak isteyen kişiler, satış pazarlama İngilizcesi konusuna hakim olmak zorundadır. Bu İngilizce türüne hakim olmak bu sektördeki kariyer adımlarının hızlı ve emin bir şekilde çıkılmasını sağlayacaktır.

Pazarlama İngilizcesinde Uzmanlaşmak

Satış pazarlama İngilizcesi ve benzer konularda uzmanlaşmanın yegâne adımı, kelime ve cümle kalıplarına çalışmaktır. Bu kalıplara çalışıldığı ve bu kalıplara aşinalık kazanıldığı takdirde satış pazarlama İngilizcesi uzmanlığı da kendiliğinden meydana gelecektir.

Bu yazımızda ise satış pazarlama İngilizcesi konusunda bulunan çeşitli kelime ve cümle kalıplarına yer verdik. Burada sıraladığımız kalıplara konuşma dilinde pratik yaparak satış pazarlama İngilizcesi gibi alanlarda bilginizi geliştirebilirsiniz. Öyleyse haydi bahse konu olan kelime ve cümle kalıplarını sıralayalım.

Pazarlama İngilizcesi Kelime Kalıpları

Acenta: Agent

Alacak hesapları: Accounts receivables

Alıcı: Buyer

Anlaşma: Deal

Atmosferik: Atmospherics

Bağlı talep: Derived demand

Başa baş noktası: Breakeven point

Başa baş noktası analizi: Breakeven analysis

Bilanço: Balance Sheet

Birleşme: merger, aquaisition

Birlikte markalama: co-branding

Bölgesel pazarlama: Regional marketing

Büyüme aşaması: Growth stage

Cam tavan: Glass ceiling

Cari aktifler: Current assets

Cari borçlar: Current liabilities

Cari oran: Current ratio

Çalışan indirimi: Employee discount

Çalışan verimliliği: Employee productivity

Çapa dükkân: Anchor store

Çapraz satış: Cross selling

Çekme stratejisi: Pull strategy

Dağıtım: Distribution

Dağıtım kanalı: Distribution channel

Dağıtım yoğunluğu: Distribution intensity

Damping: Dumping

Dayanıklı mallar: Durable goods

Dayanıksız mallar: Non durable goods

Değer: Value

Değer analizi: Value analysis

Değer fiyatlama: Value pricing

Değişken maliyet: Variable cost

Distribütör: Distributor

Doğrudan pazarlama: Direct marketing

Doğrudan satış: Direct selling

Dönüştürme fonksiyonu: Transactional function

Düşey Çatışma: Vertical conflict

Düşey pazarlama sistemi: Vertical marketing systems

Ekonomik sipariş miktarı: Economic order quantity

Erken benimseyenler: Early adopters

Esnek fiyatlandırma: Elastic pricing

Esnek talep: Elastic demand

Etik: Ethic

Etiket: Label

Fabrika outlet: Factory outlet

Fikir liderleri: Opinion leaders

Finanslama Fonksiyonu: Finance function

Farklılaştırma: Diversification

Fiyat: Price

Fiyat farklılaştırma: Price discrimination

Fiyat sabitleme: Price fixing

Fiziki dağıtım fonksiyonu: Physical distribution function

Fiziksel dağıtım sistemi (Physical distribution system

Focus grup mülakatı: Focus group interview

Franchising: Franchising

Fuar: Fair

Garanti: Guarantee, Warranty

Geliştirmek: Develop

Geribildirim: Feedback

Geri dönen sipariş: Back order

Gerileme dönemi: Decline stage

Geriye doğru bütünleşme: Backward integration

Giriş aşaması: Introduction stage

Giriş engeli: Entry barrier

Gizli müşteri: Mystery shopper

Gondol: Gondola

Halkla ilişkiler: Public relations

Hatırlatıcı reklâm: Reminder advertisements

Hedef Pazar: Target market

Hırsızlık: Shoplifting

Hipermarket: Hypermarket

Hizmet: Services

Hizmet perakendecisi: Service retailer

İleri doğru bütünleşme: Forward integration

İlişki pazarlaması: Relations marketing

İndirim: Discount

İndirim mağazası: Discount store

İmaj: İmage

İtiraz: Objection

İtme stratejisi: Push strategy

Jenerik ürün: Generic product

Karşılıklı değerlendirme: Benchmarking

Kalite: Quality

Kapatma: Closing

Kapsam: Coverage