Collocations Nedir?
Kelime bilgisi dilin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle yeni bir dil öğrenirken kelime öğrenmeye daha çok vakit ayırırız. Blogumuzda sık sık sizinle yeni kelimeler ve kelime grupları paylaşıyoruz. Bu hafta collocations nedir, örnekleri nelerdir onlara göz atacağız ve neden collocations öğrenmemiz gerektiğini konuşacağız. Collocations, bazı kelimelerin yan yana kullanılmasının bir süre sonra dilde yerleşmesi ve iki farklı veya daha fazla kelimenin artık tek bir kelime dizimi olarak kullanılmasına denir. Örneğin, go fiilinin birlikte sık kullanıldığı zarflar; go well (iyi gitmek), go quickly (çabuk geçmek) ya da go fiilinin birlikte sık kullanıldığı edatlar; go by (günlerin, ayların zamanın geçmesi), go with (uymak). Örneğin: That bracelet goes with your dress (O bileklik elbisene uydu.). Collocations’ ın özelliği belli kelimeleri yan yana kullanmak mesela quickly de fast da hızlı anlamına geliyorken biz zaman hızlı geçiyor darken “Time passes quickly,” deriz fast kullanmayız. Collacations, kelime grupları artık o dili konuşan kişiler tarafından benimsenmiştir ve kanıksanmıştır. Yani dilde zaten belirli olan collocations ı biz kendimiz türetemeyiz. Önceki örnekte olduğu gibi grammar olarak cümle yapısı doğru olsa bile kullanım olarak doğal olmayabilir. Aslında hepimizin çoğu zaman kafasını karıştıran do ve make ikililerinin kendi collocation grupları vardır. Ödev yapmak için do homework kullanırken yatak yapmak için make the bed deriz.
Collocations öğrenmenin ve kullanmanın faydaları nelerdir? Kelimeleri cümle içerisinde doğal halleriyle kullanmamızı sağlar ve kulağa doğal gelir. Kelimeleri tek tek öğrenmek yerine birlikte kullanıldığı kelimelerle kullanmayı öğrenmeniz daha akıcı ve pratik konuşmanızı sağlar. Deyimleri cümle içerisinde kullanmanız dinleyicide nasıl bir etki oluşturursa collacations (kelime gruplarını) öğrenip doğru kullanmanız da aynı etkiyi oluşturur. Zengin, anlaşılır bir dile sahip olmanızı ve kendinizi farklı şekillerde ifade edebilmenizi sağlar. Ayrıca beynimizin kelimeleri tek tek hatırlamasındansa bir arada ilişkilendirerek öğrendiğimizde hatırlaması daha kolaydır. Mesela remember hatırlamak fiilini öğrendiniz hemen İnternetten collocations of remember diye araştırıp hangi kelimelerle kullanılır öğrenebilir ve not alabilirsiniz. İnternette collocations dictionaries (sözlükler) var, oldukça faydalı olacaktır. Collocations’ ı kitap okuyarak ve İngilizce altyazılı filmler izleyerek de öğrenmeniz ve fark etmeden edinmeniz mümkündür. Bugün sizinle bir kaç tane catch (yakalamak) fiiline ait collocations (birlikte kullanıldığı kelime gruplarını)’ ı paylaşacağım.
1. The day’s catch
Günlük tutulan taze balık
Örnek: The day’s catch, Tuna will be served for dinner at the restaurant.
Anlamı: Bugünün kısmeti/yakalanan Tuna balığı akşam restoranda servis edilecek.
2. Catch a ball
Top yakalamak
Örnek: Catch the ball before it breaks the window.
Anlamı: Pencereyi kırmadan topu yakala.
3. Catch a bus/ a train
Otobüs, tren veya uçağa yetişmek
Örnek: I shall catch my bus, only an hour is left.
Anlamı: Sadece 1 saat kaldı, otobüse yetişmem gerekiyor.
3. Catch a cold / the flu (disease)
Hastalığa yakalanmak
Örnek: Take your coat before you go, you may catch a cold.
Anlamı: Dışarı çıkmadan ceketini al, üşütebilirsin.
4. Catch a thief
Hırsızı yakalamak
Örnek: The police are here to catch the thief.
Anlamı: Polisler hırsızı yakalamak için burada.
5. Catch fire
Bir şeyin yanmaya başlaması
Örnek: The whole house would have caugth fire if we hadn’t come home on time.
Anlamı: Eğer eve zamanında gelmeseydik tüm ev yanıp tutuşacaktı.
6. Catch sight of sb/ sth – Catch someone’s eye / Catch a glimpse
Bir şeyi ya da bir kişiyi kısa bir anda görmek / gözüne çarpmak, takılmak
Örnek: Don’t look around, that painting will catch your eye at the first moment.
Anlamı: Etrafa bakma resim ilk anda gözüne çarpacaktır.
7. Catch someone’s attention
Dikkat çekmek
Örnek: He is wearing a black suit to catch everyone’s attention at the party.
Anlamı: Partide herkesin dikkatini çekmek için siyah takım elbise giyiyor.
8. Catch a whiff
Keskin bir koku duymak
Örnek: I catch a whiff every time I pass the bridge. It is like a turnip.
Anlamı: Köprüyü her geçtiğimde turşu gibi bir koku geliyor.
9. Catch you later
Daha sonra görüşürüz
Örnek: I need to go to school, I will catch you later!
Anlamı: Okula gitmem gerekiyor, daha sonra görüşürüz.
10. Catch your breath
Nefesini tutmak
Örnek: Catch your breath, you will see the last robot project!
Anlamı: Nefesini tut son robot projesini göreceksin.